Yapay zeka (YZ) alanındaki son gelişmeler, hayatımızı her geçen gün daha fazla etkilemeye devam ediyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, YZ’nin sağlık ve yaşam süresi tahminleri konusunda büyük bir potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor. Ancak bu sorunun yanıtı, hem bilimsel hem de etik açıdan önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Peki, yapay zeka ne kadar yaşayacağınızı tahmin edebilir mi?
Yapay zeka, tıbbi veriler, genetik bilgiler ve yaşam tarzı faktörleri gibi çok çeşitli verileri analiz ederek, bir kişinin yaşam süresi hakkında tahminlerde bulunabiliyor. Örneğin, genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları, egzersiz düzeni ve hatta psikolojik durum gibi faktörler, YZ tarafından işlenerek kişinin sağlığıyla ilgili bir değerlendirme yapılabiliyor. Bazı araştırmalar, YZ’nin geçmişteki hastalık verilerini ve bireylerin sağlık geçmişlerini inceleyerek, ölüm riski hakkında yüzde 80’e varan doğruluk oranlarıyla tahminlerde bulunduğunu gösteriyor.
Ancak, bu teknolojinin ne kadar güvenilir olduğu ve doğru tahminler yapıp yapamayacağı konusu, hala büyük bir belirsizlik taşıyor. İnsan biyolojisinin karmaşıklığı ve çevresel faktörlerin etkisi, YZ’nin bu tür tahminleri yapmasını zorlaştırabiliyor. Bir kişinin yaşam süresini tahmin ederken kullanılan algoritmalar, yalnızca geçmiş verilere dayanır ve gelecekteki olayları tahmin etmede sınırlıdır. Ayrıca, insanların yaşam süresi üzerinde etki eden ruhsal durum, sosyoekonomik koşullar ve tesadüfi olaylar gibi faktörler YZ’nin hesaplamalarına dahil edilmesi zor olan öğelerdir.
YZ’nin yaşam süresi tahminlerinde nasıl kullanılacağı konusunda da etik sorunlar gündeme geliyor. Bireylerin kişisel sağlık verilerini toplayan YZ sistemlerinin gizlilik ve güvenlik sorunları yaratması olasıdır. Ayrıca, bu tür tahminlerin sağlık sigortaları veya çalışma koşulları gibi alanlarda ayrımcılığa yol açma riski bulunuyor.
Sonuç olarak, yapay zeka insan yaşam süresi hakkında tahminler yapabilme potansiyeline sahip olsa da, bu tahminlerin doğruluğu ve etik açıdan kabul edilebilirliği hala sorgulanmaktadır. Teknoloji ilerledikçe, sağlık alanında YZ’nin rolü giderek artacak gibi görünüyor, ancak bunun yanında toplumsal ve etik sorunlarla da başa çıkmak gerekecek.